Tarihi Çarpıtan Famagusta Dizisine ’50. Yıl Belgeseli’ ve ‘Ertesi Gün’ Belgeseli ile Yanıt
Kıbrıs, tarihi boyunca çeşitli çatışmalara ve mücadelelere ev sahipliği yapmış bir ada olarak bilinir. Özellikle Yunanistan’a bağlanma çabalarıyla birlikte, tarih sahnesinde derin yaralar açan olaylar yaşanmıştır. Rum çetelerinin ve EOKA terör örgütünün Kıbrıs Türklerine ve hatta Kıbrıslı Rumlara karşı gerçekleştirdiği katliamlar, günümüzde pek çok genç Yunan-Rum için hâlâ bilinmezliğini koruyor. Yeni nesil, atalarının yüzyıllar önce gerçekleştirmiş olduğu bu korkunç olayların ötesinde, “Gerçekten böyle şeyler yaşandı mı?” gibi sorularla şaşkınlık içinde kalıyor.
Bu bağlamda, Rum Yönetimi’nin bu döneme dair tarihsel gerçekleri çarpıtma çabası dikkat çekici. Özellikle son günlerde gündeme gelen “Famagusta” adlı dizi, bu tür çarpıtmalara bir örnek teşkil ediyor. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından yapılan açıklamada, Tuğamiral Zeki Aktürk, böyle bir yapımın tarihi gerçeklerle bağdaşmadığını, Kıbrıs Türkü’nü acımasızca katleden Rum çetelerinin hatıralarına bir saygısızlık sergilediği konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca, bu tür provokatif yapımların barış ve huzuru teşvik etmek bir yana, Kıbrıs’taki güvenlik ortamına zarar vereceğini vurguladı.
Aktürk, bakanlığın, Kıbrıs Barış Harekâtı sürecini daha gerçekçi bir perspektiften ele alan “50’nci Yıl Belgeseli”ni İngilizce alt yazılı olarak çeşitli platformlarda yayınlamayı planladığını da bildirdi. “Kıbrıs’ta barış yoluyla birlikte hareket ettiklerimizi vurgulamak istiyoruz,” diyerek Kıbrıs’taki tüm tarafların barış içinde yaşamasına olan inancını yineledi.
Ayrıca, tarih boyunca yaşanan acıların unutulmaması adına yapılan çalışmalara da dikkat çekiliyor. Yunanistan’ın Osmanlı Devleti’nden bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte, Yunan çetelerinin o dönemde halk üzerinde uyguladığı baskılar, bugünkü soykırım tanımı çerçevesinde değerlendiriliyor. ABD’li tarihçi Justin McCarthy’nin “Ölüm ve Sürgün: Osmanlı Müslümanlarının Etnik Kıyımı” adlı eseri, bu süreçte yaşananları detaylı bir şekilde ele alıyor.
Bu durum, sonrasında yayımlanacak “Ertesi Gün” belgeseliyle de daha geniş bir kitleye aktarılacak. Bu belgeselde, Millî Mücadele döneminde yaşanan zulümleri, Yunan ordusunun halk üzerindeki etkilerini objektif bir dille anlatılması hedefleniyor. Duyurulan belgesel, 09 Eylül’de TRT Belgesel kanalında yayınlanacak.
Sonuç olarak, Kıbrıs’ın tarihi sadece bir ada olmanın ötesinde, çeşitli ulusal kimliklerin çatışma ve uzlaşma hikayeleriyle doludur. Tarihsel gerçeklerin çarpıtılması ve propagandanın etkisi, genç nesillerin bu olaylara dair algısını şekillendirmekte önemli bir rol oynamaktadır. Geçmişin acı hatıralarını unutmamak ve barış içinde bir gelecek inşa etmek amacıyla tarihi yanlışların üstü kapatılmamalı, aksine cesurca ortaya konulmalıdır. Bu bağlamda belgeseller ve tarihsel çalışmalar, kamuoyunun bu konudaki farkındalığını artıracak önemli araçlardır. Üzerinde durulması gereken bir diğer konu ise iki tarafın da barışa ulaşma isteğinin ön planda tutulması ve bu yönde yapılacak çalışmaların desteklenmesidir.