Rheinmetall, yeni İKA dronesavar sistemini tanıttı

American Rheinmetall, hava savunma çözümleri kapsamında dronesavar sistemler geliştiriyor!

Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanan İkinci Karabağ Savaşı ile hala devam eden Ukrayna-Rusya ve Filistin-İsrail savaşlarında görüldüğü üzere dronelar, muharebe sahalarının kilit aktörlerinden biri olma hususunda yerlerini sağlama almayı başardılar. Bu savaşlarda droneların piyade birimlerinden ana muharebe tanklarına ve hatta hava savunma sistemlerine kadar çoğu unsura saldırı gerçekleştirebilme kabiliyetleri, muharip tarafların tamamını drone saldırılarına karşı çözüm bulma arayışına yönlendirdi.

Sinyal bozucu sistemleri aşmayı başarabilen yahut boyutsal olarak ufak ve maliyet olarak ucuz droneların öne çıkması ise mermi mühimmatı kullanan alçak irtifa hava savunma sistemlerinin tekrardan gündeme gelmesini sağladı. ABD Ordu Birliği’nin (Association of the U.S. Army, AUSA) yıllık konferansında tanıtılan  sistem, bu bağlamda dikkat çekici bir ürün olarak öne çıkıyor. Bu sistem, Rheinmetall’in hava savunma çözümleri alanındaki başarısını bir kez daha göstermektedir.

Sistem özelinde öne çıkan noktalar, dakikada 1250 adet 30 mm mermi ateşlemesini sağlayan ve 2021 yılında tanıtılan taret sistemi üzerinde yoğunlaşmıyor. Aracı öne çıkaran başlıca hususa örnek olarak, platformun içerisinde mürettebata ihtiyaç duymayan bir insansız kara aracı (İKA) olması gösteriliyor. Böylece, bu yeni sistemle operasyonlarda insan faktörüne olan bağımlılık azaltılmış olacak. Sistemin kullandığı taret, Rheinmetall ortaklarından Textron Defence System tarafından üretilen RIPSAW M5 robotik İKA platformu üzerinde yer alıyor. Bu şekilde, Rheinmetall’in işbirlikleri ve teknoloji transferiyle de gücünü global ölçekte sergilediği görülmektedir.

Burada söz konusu İKA sistemi ve benzerlerinin özellikle ABD kuvvet unsurları açısından iki önemli noktayı öne çıkardığı aktarılıyor. İlk olarak sistem, sahip olduğu 10,5 ton ağırlık ve nispeten küçük yapısı göz önüne alındığında ABD ordusu tarafından konuşlandırılan hava savunma sistemlerine kıyasla ciddi bir boyut küçülmesi ve ağırlık düşüşü sağlıyor. İkinci nokta olarak, M5’in mobilize İKA olmasıyla alçak irtifa hava savunma sistemleri açısından farklı bir yolu işaret etme potansiyeli gösteriliyor. Bu da İKA sistemlerinin gelecekte daha fazla tercih edilme olasılığını artırabilir.

Sürü drone, gelişmiş ve büyük dronelar, atik manevra gerçekleştirebilen İHA’lar ve dolanan mühimmatlara karşı kısa menzilli hava savunma sistemi ihtiyacına işaret eden yetkililer, Skyranger sisteminin üç kilometre alan içerisinde belirlenen hedefleri %90 oranında etkisiz hale getirebildiğini aktarıyor. Bu da sistemin yüksek etkili bir savunma kapasitesine sahip olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda yetkililer, ABD Ordusunun insansız araçlara olan eğilimi ile insansız hava araçlarına karşı savunma ihtiyacının bu tür bir sistemde birleştiğine işaret ediyor. Bu sistem, gelecekte daha yaygın olarak kullanılabilirlik kazanabilir ve dünya genelindeki diğer ordular tarafından da tercih edilebilir.